1-15 Haziran 1940: Paris’in İşgali; İtalya Savaşa Giriyor
1 Haziran 1940 Fransız hükümeti, Dunkirk’ten tahliye edilen bütün İngiliz birliklerinin Paris’i savunmak için acilen Fransa’ya geri gönderilmesini talep ediyor.
Müttefik birlikleri Norveç’in Narvik limanını tahliye edilirken Norveçliler aralarında İngilizler son Norveçli’ye kadar savaşmasını istiyor anlaşılan diye konuşuyor.
Dunkirk üzerinde uçan RAF pilotu Douglas Bader ‘Dunkirk ile Dover arasındaki teknelerin tatil zamanı yola dökülen arabalara benzediğini’ söylüyor. Bir yandan Müttefik orduları Dunkirk yoluyla tahliye edilirken diğer yandan Fransa’daki savaş devam ediyor. Potansiyel bir Alman istilası tehdidine karşı İngiltere gizli bir şekilde Balık Operasyonu’nu (Operation Fish) başlatılıyor. İngiltere’nin 150 milyon £’luk altın rezervlerini İngiltere Merkez Bankası’ndan Kanada’ya gönderiliyor.
Bugün Dunkirk’ten 64.429 asker tahliye edildi, ancak savunma alanı Almanlar tarafından çevrelenmiş dar bir cebe dönüştü artık Fransız ve İngiliz birlikleri limanı tutmak için umutsuzca savaşıyorlar. Alman bombalamalarından kaynaklanan ağır kayıplar nedeniyle yeni gemilerin limana girişi yasaklandı.
Bugünün New York Times’ında: “İngilizce var olduğu sürece Dunkirk sözcüğü saygıyla anılacak” Ama daha bitmedi. 4 Müttefik destroyeri pek çok küçük gemi Dunkirk’te battı. Dunkirk’ten tahliye edilen şanslı İngiliz askerleri, İngiltere’de çay ve sandviçlerle dolu kovalarla kurtuluşlarını kutladılar.
Hitler, Luftwaffe’i Dunkirk’e saldırmayı bırakıp Paris’i bombalamaya hazırlıyor. Onun dikkati şimdi “Plan Kırmızı”da yani Fransa’nın işgali ve nihai yenilgisinde.
Ünlü “Kızıl Baron”un kuzeni Luftwaffe General Baron von Richtofen, günlüğüne şöyle yazıyor: “İngiltere’ye karşı bir zafer kazanıldı”.
2 Haziran 1940 Dunkirk’teki son İngiliz birlikleri tahliye için plajlara çekiliyor. Fransız 1. Ordusu, etrafındaki Almanları engellemek için tek başına savaşıyor. 850 sivil teknesi, Dunkirk’ten Müttefik askerlerini kurtarmaya yardım etmek için gönüllü oldu. Dunkirk’deki bazı askerler susuzluk, şok ve rastgele bombalama yüzünden deliryuma sürüklendi: Biri sahilde ‘Ben Mahatma Gandhi’yim’ diye bağırarak çıplak dolaşıyor.
İngiltere Savaş Bakanı Anthony Eden, BBC’de Fransa’daki “Limanlar Savaş”ı (Battle for the Ports) ve Britanya Keşif Kuvvetinin tahliyesini açıklıyor.[1]
Winston Churchill, ağlamaklı bir ruh hali içerisinde sekreteri Mary Shearburn’a bir konuşma dikte ediyor: ‘Onlarla savaşacağız… Asla teslim olmayacağız! ‘
Fransız topraklarını ele geçiren Hitler, şimdi Birinci Dünya Savaşı’nda savaşan Kanadalı askerlerin anısına inşa edilen anıt olan Vimy Ridge’de yürürken SS onur muhafızlarının burada nöbet kulübesi kurmasını istiyor. 1. Dünya Savaşı sırasında Hitler bizzat Vimy Ridge civarında savaşmış olduğundan Alman birliklerinin anıtı tahrip edeceği söylediği söylentilerine karşı “Bu benim favorim” diyerek güvence veriyor.
3 Haziran 1940 Dunkirk’ten kurtulan İngilizlerin sevinci Fransızları şaşırtıyor: ‘Mağlubiyeti böyle kutluyorlarsa kim bilir savaşı kazansalar ne yaparlar?’ Dunkirk’teki
tahliyenin sonlarına doğru gemilere binmek isteyen Fransız askerlerine izin verilmezken bir İngiliz askeri (Tommie) itelediği Fransız’a: ‘Bu senin ülken, onun için savaşıyorsun’ diyor.
İsveç ve İsviçre üzerinde uçan Alman keşif uçakları vuruluyor. New York Times, “Naziler, Batı Avrupa’daki faşizmle yönetilmeyen her ülkeye saldırmayı mı planlıyorlar?” diye soruyor.
Dunkirk’ten son ayrılan birkaç İngiliz subaydan biri olan Tuğgeneral Beckwith-Smith askerlerine ‘tüfekle vurmayı başardıkları’ her stuka bombardıman uçağı için 5 £ ödeyeceğini açıklıyor.
Bugünkü Irish Times gazetesi ‘Avrupa’da diktatörlüklerin zaferi’ başlığıyla yayınlanıyor: “Demokratik sistemi koruyan devletlerin sayısı neredeyse bir elin parmakları kadar”[2]
Alman bombardıman uçakları, Paris’te ki Fransız hava üsleri, tren istasyonları ve fabrikaları hedef alan toplu bir baskın düzenledi. 200’den fazla kişi öldü.
İngiliz birliklerini taşıyan son gemi Dunkirk’ten ayrıldı. General Alexander, birliğini kaybetmiş askeri kontrol etmek için bir motorlu tekne işe sahili geziyor. 35 bin Fransız askeri Almanlar tarafından kuşatılmış durumda.
Luftwaffe generali Hugo Sperrle’nin Paula operasyonu (Operation Paula) uyarınca Paris bombalanıyor. Hitler, bombardımanın Fransız hava kuvvetlerini (Armée de l’Air) yok etmek ve başkentin moralini bozarak işgali kolaylaştıracağını düşünüyor.
4 Haziran 1940 Almanlar Dunkirk’i ele geçiriyor. Fransız artçı birlikleri mümkün olduğu kadar çok kişiye kaçış sağlamak için bütün gece savaştı, ama şimdi teslim
oluyorlar. Alman birlikleri, Dunkirk’de harap olmuş ve terk edilmiş İngiliz silahları, tanklar ve ekipmanları ele geçiriyor. Destroyer HMS Ivanhoe dün gece Dunkirk’ten çıkan son gemilerden biriydi. Tıka basa asker dolu güvertesine bir bomba çarptı: 26 ölü ve çok sayıda yaralı var. 10 gün süren tahliyenin ardından, 338.226 Müttefik askeri, Dunkirk’teki Alman kuşatmasından kurtarıldı -neredeyse üçte biri Fransız – ancak 65.000 araç ve tonlarca mühimmat kaybedildi.
Luftwaffe pilotu Bernt Engelman: “İngilizler askerlerini kurtardılar. Artık Adolf Hitler, İngiltere’deki yıldırım savaşına (blitzkrieg) veda edebilir.”
Winston Churchill şimdi Avam Kamarası’nda, Fransa’daki İngiliz çöküşü hakkında Meclis’e hakkında bilgi veriyor. Başbakan olarak 4. Konuşmasını yapan Churchill: ‘ Savaşlar, tahliyelerle kazanılmaz… “Sonuna kadar devam edeceğiz, Fransa’da savaşacağız, denizler üzerinde savaşacağız, havada savaşacağız, plajlarda savaşacağız, iniş alanlarında savaşacağız, tarlalarda ve sokaklarda savaşacağız, tepelerde savaşacağız, ne pahasına olursa olsun adamızı koruyacağız” [3]
Fransız komutanı General Weygand, Paris’i savunmak için 22 İngiliz avcı filosunu talep etti. İngiltere hükümeti talebi reddediyor.
5 Haziran 1940 İngiltere’de grevler yasaklandı: Madenciler, çiftçiler ve savaş sanayi çalışanları işlerini devlet izni olmadan bırakamazlar. İşçilerin tatil yapmamaları tavsiye edilir.
Fransa’da Alman işgali yüzünden Paris’in kuzeyindeki bölgeden 12 milyon insan kitle halinde kaçınca Avrupa’nın tarihinin en büyük kitle göçü gerçekleşiyor.
Parisli Profesör Andre Morize ABD radyosunda Paris’in işgali hakkında konuşuyor: ‘Bir sarhoşun güzel bir kadına tokat atması gibi’[4]
Müttefik ordularının tuzağa düşürülüp yenilmesi planı Fall Gelb’ten (Sarı durum) sonra Almanlar bugün Somme nehri boyunca güneye doğru hızla ilerleyerek Paris’i ele geçirmeyi amaçlayan Fall Rot’u (Kırmızı durum) başlattı.
Fransız komutanı Weygand’ın bugünkü emri: “Yaralı ve istila edilmiş ülkemiz düşüncesi size sarsılmaz bir kararlılıkla ilham verebilir… Özgürlüğümüz ve çocuklarımızın geleceği sizin kararınıza bağlıdır.”
İngiliz yazar JB Priestly BBC radyosunda, Dunkirk Cehennemi’nde “küçük gemilerin” rolünü açıklıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=EYNv4ozHJDw
6 Haziran 1940 Alman orduları Kuzey Fransa’da doğru ilerliyor. Ordunun önünde giden panzerlerden sadece 58 mil uzakta yer alan Paris iki koldan sarılmak üzere.İngiliz Ordusunun en iyi tankları, silahları ve araçları, Dunkirk’te Almanlar tarafından ele geçirildi.
Dunkirk’ten tahliye edilen 109 bin Fransız askeri Fransız hükümetinin ısrarı üzerine Alman işgaline karşı savaşmak için ülkelerine geri gönderiliyor. Yeni Fransız savunma taktikleri, General Weygand, askerlerine Almanlar tarafından kuşatılmış olsa bile savaşmaya devam etmelerini emrediyor. Almanları sadece Fransız Char-B1 tankları yavaşlatabiliyor.
İngiltere’nin Amerikan Büyükelçisi Joseph Kennedy, Washington’a Müttefik yenilgisinin kaçınılmaz olduğu konusunda Başkan’a tavsiyede bulundu. İngiliz halkının en azından bir kısmı Hitleri’in başarısından etkileniyor: “Hitler, söylediği her şeyi yaptı, gerçekten harika bir kötü adam”
ABD Tarafsızlığı Yasası nedeniyle, sınırın ötesine uçamayan Amerikan yapımı uçaklar Kanada üzerinden Müttefiklere gönderiliyor.
7 Haziran 1940 Fransızlar harabeye dönen köylerde son adamlarına dek savaşıyorlar. Alman General Rommel, panzer tümeniyle birlikte Almanların ilerleyişine öncülük ediyor: “Maginot çizgisini geçtik; güzel bir rüya gibi!” Alman tanklarının ilerleyen birimleri Aisne Nehri üzerindeki köprübaşlarını ele geçirdi ve Rouen yakınlarındaki Fransız sahillerine ulaştı. Fransız savunması çöküyor. Fransız Komutanı General Weygand: “Almanlar bizi bitirdikten sonra, İngilizler Hitler’e barış için yalvarmak için 2 hafta bile bekleyemez!”
İngiltere ve İrlanda’daki Amerikan vatandaşlarına, önümüzdeki hafta kalkacak olan SS Washington gemisine binmelerinin muhtemel bir Alman işgali öncesinde ayrılmaları için son şansları olabileceği bildirildi.
Fransız Hükümeti, Paris’ten duyulan silah seslerinin Fransız uçaksavar silahlarına ait olduğunu iddia ediyorsa da gerçekte Alman topçu başkente yaklaşıyor. Milletler Cemiyeti, Cenevre’deki merkezini boş bırakarak personelinin dörtte üçünü görevden alıyor. Paris’in bombalanmasına karşılık olarak, Fransız hava kuvvetleri ilk kez Berlin’e hava saldırısı yapmaya teşebbüs ediyor. Fransız pilotları karanlıkta şehri kaçırıyorlar ve bombalarını Alman kırsalına attılar.
Nazi hükümeti, Alman üniversitelerindeki kız öğrencilerin sigaradan sigara içilmesini yasakladı: “Sigaralarınız orduya gitmeli, ayrıca bilim, kadınlar için sigara içmenin kötü olduğunu kanıtladı.”
Norveç Kralı Haakon, HMS Devonshire’a binerek İngiltere’ye sürgüne gidiyor. Müttefik askerleri tahliye ediliyor. Norveçliler Alman işgalcilere karşı Müttefik desteği olmadan savaşamazlar.
8 Haziran 1940 Fransız kuvvetleri, şimdi Kuzey Fransa’daki Wehrmacht ilerlemesini geri çevirmek için umutsuzca savaşıyor: Alman zayiatı günde 5 bine çıktı.
Mussolini gizlice 3 gün içinde Fransa’ya saldırmayı planlıyor: Tüm İtalyan ticaret gemileri en yakın nötr limana ilerlemeyi emretti. (Ayrıca Oku: İkinci Dünya Savaşı’nda İtalya)
Müttefik birlikleri Norveç’ten İngiltere’ye taşıyan ve güvertesinde uçak bulunmayan İngiliz uçak gemisi HMS Glorious, 2 Kriegsmarine zırhlısı Scharnhorst ve Gneisenau tarafından tespit ediliyor. 24.000 metre mesafeden ateş eden Scharnhorst, HMS Glorious’ı askıya alıp kendini savunmak için uçakları fırlatmaktan alıkoydu. HMS Glorious’ın 2 eskort destroyeri, HMS Acasta ve Ardent, iki Alman savaş gemisi üzerine cesur ama umutsuz bir saldırı gerçekleştirdi. Üç İngiliz savaş gemisi Glorious, Acasta ve Ardent Almanlar tarafından batırıldı. En az 600 kişi top ateşi ve patlamalar yüzünden, 100’den fazlası da denizde donarak öldü. Almanlar hayatta kalanları almadan ayrılıyorlar.
9 Haziran 1940 Son iki gün içinde 100 km ilerledikten sonra General Rommel ve komutasındaki 7. Panzer tümeni Rouen’deki Seine kıyılarında dinleniyor. Fransız 10. Ordusu ile Fransa’daki İngiliz Seferi Gücü’nünden geri kalan İngiliz 51’inci Dağlıların (Highlanders) etrafı Almanlarca çevrildi.
Güney İngiltere’de tüm yol tabelaları bir işgal durumunda Alman paraşütçülerinin yolları karıştırmaları için kaldırılıyor.
Alman telsizi, İngiliz Donanması HMS Glorious’ın batışını ve Birleşik Krallık Amiralliği’nin bilmediğini açıkladı. Kuzey Denizi’nde 900’den fazla hayatta kalan var. HMS Glorious’ın telsizi yanlış frekansa ayarlanmıştı. Bu yüzden acil durum çağrısını sadece Norveç kraliyet ailesini İngiltere’ye taşıdığı için durmayan HMS Devonshire alıyor.
Fransız Bakan gizli belgelerin yakılmasını emredince şöminede tutuşturulan belgeler yüzünden Paris’te Dışişleri Bakanlığı yanıyor.
Bugünkü New York Times, Nazi saldırganlığını kınıyor: “Tarafsızlığın güvenliği getirdiği düşüncesi yok. Hitler görevde iken güvenlik ve barış olmaz.”
Norveç’te hala savaşan son Norveçli askerlere bu gece yarısı gece teslim olmaları için emir verildi. Müttefik birlikleri geri çekilirken, Almanlara karşı daha fazla
direnişin boşuna olduğu düşünülüyor.
10 Haziran 1940 Fransa’daki müttefik güçler Almanların ilerlemesini durdurmak için köprüleri yıkıyor, yollara moloz döküyor nehirleri taşırıyor.
Dunkirk’ten tahliye edilen Britanyalı Seferi Gücü’nün bir bölümü “savaş bitti” inancıyla üniformalarını atıyor. Ordudaki moral bozukluğunda şoka uğrayan İngiliz Dışişleri Bakanı Anthony Eden, Almanların Fırtına Birlikleri gibi organize olunmasını emrediyor.
İtalya’nın faşist lideri Mussolini’nin metresi Clara Petacci ile konuşuyor: “Bir saat içinde Fransa’ya savaş ilan ediyorum. Yapmak zorundayım.”
Clara: “Ama savaş kısa olacak, Duce.” Mussolini: “Hayır: beş yıl ya da daha fazla sürecek. Hitler’in ağacı gökyüzüne kadar uzuyor ama sadece yıkıma doğru”.
18:00 İtalya’nın faşist diktatörü Benito Mussolini, Roma’da Palazzo Venezia’nın balkonundan Fransa ve İngiltere’ye savaş ilan ediyor. Mussolini generallerine ise şöyle demişti: “Bu savaş eylül ayına kadar sona erecek ve konferans masasında bir galip olarak oturmak için sadece birkaç bin kişinin ölümüne ihtiyacım olacak.”
Churchill, İtalya’nın savaş ilanını duyduğunda şöyle diyor: “İtalya‘ya harabelere bakmak için giden insanlar Napoli ve Pompei‘ye kadar gitmek zorunda kalmayacak.
Fransız hükümeti Paris’i Almanların yıkımından kurtarmak için “açık bir şehir” ilan etti ve 145 mil uzaklıktaki Tours’a taşındı. Şehirden kaçan otomobillerin farları Luftwaffe korkusundan karartıldı.
Virginia Üniversitesi’nde konuşan ABD Başkanı, Fransa’ya yönelik İtalyan saldırısını kınadı: “Hançeri tutan el onu komşusunun arkasına vurdu.” [5]
İtalya Dışişleri Bakanı Kont Ciano günlüğünü şöyle yazıyor: “Savaş haberi kimseyi şaşırtmıyor ve küçük bir coşku uyandırıyor. Üzgünüm, çok üzgünüm. Macera
başlıyor.”
Alman uçakları kaçan Fransız mültecileri makineli tüfeklerle tarıyor.
11 Haziran 1940 Mısır’da bulunan İngiliz askerleri sınırdan İtalyan kontrolündeki Libya’da, İtalyan kamyonlarına ateş ederek ve İtalyan askerleri yakalayarak savaşta olduklarını bildiriyor. İtalyan bombardıman uçakları şimdi Nice, Cannes, Toulon ve Malta adasına saldırıyor. Mussolini’nin Fransa’ya karşı savaş ilan etmesine rağmen, Fransız-İtalyan sınırında hiçbir hareket olmadı.
Britanya şehirlerinde İtalyan karşıtı gösteriler özellikle İtalyan restoranları ve dondurmacıların saldırılara uğramasına sebep oluyor. Liverpool, Cardiff, Swanseave Glasgow sokakları kırık camlarla dolu.
Rommel’in tankları, Le Havre’nin Kanal limanına ulaştı ve İngiliz ve Fransız askerlerinin planlanan tahliye rotasını kesti.
Churchill, Fransız komutanları ile bir konferans için güney Fransa’da izole bir şatoya uçtu. Paris’i güçlendirmek ve Almanlarla ev eve savaşma teklifi reddedildi. İngiliz General Spears, Churchill’le birlikte: “Aniden Fransa savaşının sona erdiğini ve hiç kimsenin mucizelere inanmadığının farkındaydım.” Fransa Başbakan Yardımcısı Mareşal Pétain (84), İngiliz-Fransız savaş konferansında tartışmayı kesintiye uğratıyor: “Biz, taşıyıcı güvercinlerden fazla faydalanmıyoruz”. Söylencelere göre Pétain, Hitler ile ateşkes istiyor ama bunu dile getirmekten utanıyor.
Bir Panama gazetesi, her ikisi de İtalyan Hava Kuvvetleri’nde pilot olarak görev yapan Mussolini’nin iki oğlunu “savaşın gerçek maliyetini hatırlatmak” için vuran Müttefik hava pilotlarına 100 dolar teklif ediyor.
ABD Kongresi, Donanma için 1,5 milyar dolarlık devasa bir artışa oy verdi.
12 Haziran 1940 Saint Valéry’de Almanlarca sıkıştırılan İngiliz Dağlı birliğinden Arthur Webster, Alman ateşinden kaçmak için uçurum mağaralarında gece geçirdikten sonra sabah gördüğü bir mavnaya atlayarak kurtulabilmiştir[6]. St Valéry’den 3.321 Müttefik askeri tahliye edilmekle birlikte 6 bin dağlı Almanlara esir düşmekten kurtulamaz.
İngiltere’de artık 16 yaşından büyük tüm erkek İtalyanlar, Britanya’da 20 yıldan az bir süredir yaşayanlar, Mussolini’den kaçan siyasi mülteciler de dâhil olmak üzere “düşman yabancılar” olarak gözaltına alınmak zorunda kalıyorlar.
ABD, tüm İngiliz kraliyet ailesinin Kanada’ya tahliyesi önerisini veto etti. Roosevelt: “Amerikan kıtasına kurulmuş bir monarşiye izin vermekle suçlanacaktım.”
İtalya’nın savaş ilanından sonra şimdi İngiliz uçakları şimdi Torino, Cenova, Milano ve Venedik‘i bombalıyor. İtalyan hükümeti “hava terörizmini” kınıyor.
Nazi Almanya’sı Batı Avrupa’da genişlerken, Sovyet Kızıl Ordusu ve Donanması artık gizlice Estonya ve Letonya’ya saldırma planları yapıyor.
13 Haziran 1940 Alman birlikleri Paris’in banliyölerinde ilerliyor. Seine ve Marne nehirleri üzerindeki Fransız savunma hatları geçildi artık tüm Kuzey Fransa onlara açık.
Nazi Almanyası’ndan Yahudi mülteci olarak gelen Arthur Koestler, Paris’ten kaçmaya çalışan Fransız Jandarmalar tarafından tutuklandı: “Almanlar beni yakalarsa ben kesinlikle vurulacağım ve şehri terk etme iznim yok.” Koestler: “Kaderimi elinde tutan sıkılmış bir polis memuruna, eski, kullanılmamış, basın “kartımı sıkıca çekiyorum. ‘Kimlik kartımı unuttum’ Yalan söylüyorum. Polis memuru: “Bir dahaki sefere, bu kadar dikkatsiz olmayın. Gitmesine izin ver.”
Yüce Müttefik Savaş Konseyi’nin nihai toplantısından geri dönen Churchill; Fransızlara savaşa Kuzey Afrika’da devam etmelerini ve Donanmalarını Britanya’ya taşımalarını tavsiye etti. Buna karşılık Başbakan Reynaud, Almanya ile barış aramayı planladığını söyledi. Fransa teslim olmayı planladığında, İngiltere hükümeti Nazi Almanyası’na karşı tek başına savaşmak için gizli bir planını harekete geçirir.[7]
14 Haziran 1940 Almanlar bu sabah Paris’i ele geçirdi. Parisliler bu sabah saat 8:00’da hoparlörlerden sokağa çıkma yasağı getiren Alman aksanlı seslerle uyandılar. Radyo Paris son yayını yapıyor: Fransız Milli Marşı, La Marseillaise.
Bir Alman askeri evine şöyle yazıyor: “Fransa’da tanrılar gibi yaşıyoruz: Portakal, tereyağı, şarap. Ete ihtiyacımız varsa, bir inek kesiyoruz”. Norveç’ten İngiltere’ye
gelen son Fransız askerleri, işgal edilmemiş Fransız limanlarına geri dönmeleri ve Alman işgalcilere karşı savaşmaları için tahliye edildi. Alman askerleri, Eyfel Kulesinden swastika bayraklarını dalgalandırmak istiyor ama Fransızlar asansör kablolarını kestikleri içi 900 basamağı tırmanmak zorundalar. Paris’teki Alman askeri, Zafer Takı’nı geçerek bir zafer töreni düzenliyor.
Nazi askerleri Polonya’da Tarnów sokaklarında 728 Polonyalı tutukluya yürüyor. Onlar yeni bir toplama kampına gönderilecek ilk mahkûmlar: Auschwitz.
İngiliz General Alan Brooke, Fransa’daki bütün Birleşik Krallık birliklerinin derhal tahliye edilmesini savunarak Churchill’e telefon etti. Churchill: “Fransız Ordusu onları desteklediğimizi hissetmeli.” Brooke: “Bir cesette his yaratamazsın.”
15 Haziran 1940 Litvanya, dün gece yarısı bir Sovyet ültimatomunu kabul etti. Kızıl Ordu askerlerinin ülkeyi işgal etmesine izin verilmesi talep edildi. Sovyet birlikleri şimdi Vilnius’a doğru gidiyor. Vilnius sokaklarında 200 Kızıl Ordu tankı dolaşırken, NKVD tutuklamalar yapıyor. Litvanya hükümeti çoktan kaçtı.
Pairs St. Germain’de lüks oteller, en iyi bistrolar ve genelevler Alman subaylarının hizmetinde.
Roma’da bir RAF baskınında propaganda broşürleri bırakılırken savaşın ilk İtalyan sivil zayiatı verildi. İtalyan uçaksavar silahlarından düşen şarapnel ile yaralanan 79 yaşındaki bir adam öldü.
Almanya’nın ilerleyişi güney Fransa’yı panik içindeki mültecilerle doldurdu. Belki de 12 milyon Fransız sivil güneye kaçtı. Ekmek, et, hatta su kıtlığı yaşanıyor.
Versailles Sarayı üzerinde artık gamalı haçlı Nazi bayrakları dalgalanıyor.[8] Amerikan savaş muhabiri Demaree Best, ‘Fransız mahkûmların kamyonlara tıkılmasını seyreden Parisliler ağlıyorlar’
Alman orduları, Verdun’u alarak ve Maginot Hattı’na düzenlenen bir saldırıya başlayarak Kuzey Fransa boyunca yoluna devam ediyor. Fransız hükümeti güneyde Bordeaux’ya çekildi. Fransız Başbakanı Reynaud, kabinesini herhangi bir barış anlaşmasını reddetmeye ve Kuzey Afrika’dan Almanlara karşı mücadeleyi sürdürmeye ikna etmek için uğraşıyor.
Notlar
[1] http://www.bbc.co.uk/archive/dunkirk/14341.shtml
[2] https://www.irishtimes.com/opinion/june-3rd-1940-1.587014
[3] https://winstonchurchill.org/resources/speeches/1940-the-finest-hour/we-shall-fight-on-the-beaches/
[4] https://www.thecrimson.com/article/1940/6/5/prof-andre-morize-describes-paris-bombing/
[5] https://millercenter.org/the-presidency/presidential-speeches/june-10-1940-stab-back-speech
[6] http://www.bbc.co.uk/history/ww2peopleswar/stories/38/a8158638.shtml
[7] http://filestore.nationalarchives.gov.uk/pdfs/small/cab-66-7-wp-40-168-48.pdf
[8] https://encyclopedia.ushmm.org/content/fr/film/swastika-flag-rises-over-versailles-and-paris